Bakan Kurum: İBB’nin çekilme yetkisi bulunmuyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul projesine ilişkin, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ortak protokolden çekildiğini ifade etmektedir. Kendisinin tek taraflı protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararıyla protokoller imzalanır, yine meclis kararlarıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Dolayısıyla meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz” dedi.

Bakan Kurum, Ankara’da düzenlenen, ‘Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’ programına katıldı. Burada konuşan Bakan Kurum, şehirlerin sorunlarına çözüm üretmek, geleceğin ihtiyaçlarına hızlı ve verimli şekilde cevap vermek için, ‘2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırlama kararı aldıklarını bildirdi. Son 1.5 yıl içinde 145 toplantı ve 5 çalıştay düzenlediklerini kaydeden Bakan Kurum, “Sonuç olarak; Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nda 26 ana, 14 alt olmak üzere toplam 40 eylem belirledik. Açıklayacağımız eylem planı, ulusal düzeyde hazırlanan Türkiye’nin ilk; Amerika, Hollanda ve Avustralya’dan sonra dünyanın dördüncü Ulusal Akıllı Şehir Stratejisi ve Eylem Planı’dır. Bu anlamda, yaptığımız bu çalışma ülkemizin şehircilik tarihi açısından son derece önemli bir kilometre taşı olacaktır. İkinci olarak, eylem planımıza; tüm bakanlıklarımız, yerel yönetimlerimiz, özel sektörümüz, sivil toplum kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz paydaşlar olarak katılım sağlıyorlar. Bu nedenle çalışmamız, Ulusal bir Strateji ve Eylem Planı’dır” dedi.

‘ULUSAL AKILLI ŞEHİR AĞINI OLUŞTURUYORUZ’

Daha sonra 8 maddeden oluşan Ulusal Strateji ve Eylem Planını açıklayan Bakan Kurum, şehirlerin acil ihtiyaçlarını önceleyecek, ‘Şehre Özgü Akıllı Şehir Stratejileri’ ve ‘Yol Haritalarıyla Ulusal Akıllı Şehirler Ağı’ oluşturduklarını söyledi. Şehirlerin olgunluk seviyesini tüm bileşenleriyle tespit ederek; il il ‘Yaşanabilir Şehir Endeksi’ oluşturacaklarını ifade eden Bakan Kurum, şöyle konuştu:

“Düzenli ölçümlerle şehirlerimizdeki değişimleri izleyeceğiz ve ihtiyaçları güncelleyeceğiz. Burada bir örnek vermek istiyorum. Mesela, İstanbul’da atık toplama ve taşıma maliyeti 1 milyar TL’nin üzerinde. Akıllı atık sistemleriyle, yani çöp konteynerlerinin doluluk oranlarını, ayrıştırma oranlarını ölçen akıllı sistemlerle, yazılımlarla, sensörlerle bu masrafı çok büyük oranda azaltabiliriz.”

Tüm projeleri akıllı şehir uygulamaları ile bütünleştireceklerini ve Türkiye’ye yeni akıllı şehirler kazandıracaklarını kaydeden Bakan Kurum, “Kanal İstanbul’un iki yakasında kuracağımız şehri; akıllı mahalle, akıllı şehir konseptine göre dizayn edeceğiz. Bu anlamda Kanal İstanbul projesiyle İstanbul’a trafik, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla nefes aldıracak örnek iki akıllı şehri, milletimize armağan edeceğiz” diye konuştu.

‘AKILLI ŞEHİR UZMANLIĞINI TEŞVİK EDECEĞİZ’

Yerli ve milli akıllı şehir ürün ve hizmetlerini ihraç edeceklerini ifade eden Bakan  Kurum, “Akıllı Şehir Pazarı’ kuracağız. Kuracağımız Akıllı Şehir mekanizmalarıyla hem hizmet bütünlüğü sağlayacağız hem de ortak dil oluşturarak ulusal coğrafi veri standartlarımızı belirleyeceğiz. Türkiye Akıllı Veri Bankası’nı kurarak; ürettiğimiz verileri yatırımcıların erişimine açık hale getireceğiz. Ülkemizde 2023 yılına kadar 7 coğrafi bölgede akıllı şehir teknolojilerini üreten akıllı bölgeler ve AR-GE merkezleri kuracağız. Belediyelerimizi ve girişimcilerimizi akıllı şehir dönüşümü noktasında finansal olarak destekleyeceğiz. Akıllı Şehir alanında çalışan nitelikli insan kaynağı kapasitemizi arttıracağız. Akıllı Şehir Uzmanlığını teşvik edeceğiz” dedi.

‘MECLİS KARARI ALMADAN VAZGEÇEMEZ’

Bakan Kurum, program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kanal İstanbul protokolünden çekilmesiyle ilgili soru üzerine, şunları söyledi:

“ÇED raporu hazırlanırken, sivil toplum örgütlerimizle, üniversitelerimizle, çevremize, doğamıza ilişkin her türlü detay düşünülerek hazırlanmıştır. Söylendiği gibi sadece bakanlığımız bünyesinde bu süreç yürütülmemiştir. İlgili tüm belediyelerle ortak bir çalışma yürütülmüştür. Bu süreçte en büyük paydaşta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ortak protokolden çekildiğini ifade etmektedir. Kendisinin tek taraflı protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararıyla protokoller imzalanır, yine meclis kararlarıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Dolayısıyla meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz. ’16 milyon İstanbulluya hizmet ediyoruz’ demekle belediye başkanlığı yapılmıyor. Belediye başkanlığı hizmet ederek yapılıyor. 6 aylık süreç geçti, bu süreçte ne yaptığını, hangi projelerini hayata geçirdiğini kendisine sormak lazım. Biz 82 milyon vatandaşımız için proje üretip, taş üstüne taş koymaya devam ediyoruz.”(DHA)